Büyükakın “Kayyum atamalarından rahatsız değiliz”

AKP Gebze İlçe Teşkilatı’nın 105’inci Genişletilmiş İlçe Danışma Meclis Toplantısı’nda konuşan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, “Biz mesela kayyum atamalarından rahatsız değiliz. Biz kayyum atadığı zaman, oradaki adam teröristtir demekten rahatsız değiliz” dedi

AKP Gebze İlçe Teşkilatı’nın 105’inci Genişletilmiş İlçe Danışma Meclis Toplantısı bu akşam gerçekleştiriliyor. Gebze Kültür Merkezi’nde gerçekleşen toplantıya AKP Kocaeli İl Koordinatörü Ekrem Ekrem Görçeker, AKP Kocaeli İl Başkanı Şahin Talus, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, AKP Kocaeli Milletvekilleri Sadettin Hülagü, Veysal Tipioğlu, Cemil Yaman, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Hasan Soba, Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz, Dilovası Belediyesi Başkanı Ramazan Ömeroğlu, Gebze İlçe Başkanı Recep Kaya, Çayırova İlçe Başkanı Erhan Sarıdede, Dilovası İlçe Başkanı İlhan Yıldırım, MHP Gebze İlçe Başkanı Ali Yalsız, belediye meclis üyeleri, il ve ilçe yöneticileri ile partililer katıldı. Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başlayan toplantıda ardından divan seçimi yapıldı.

“ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI ÇIKMA ENDİŞESİ VAR”

Toplantıda Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz’den sonra konuşan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, “Siyasi mevzuları değerlendirirken ya da bir Ülkede olup bitenleri değerlendirirken aslında bazen insanlar sadece bulundukları yerden bakarak hata yaparlar. Bu mevzuların çoğu hele hele Türkiye gibi bir coğrafyadaysanız sadece kendi olunduğu noktadan okunarak anlaşılması mümkün olan bir değildir. Dünyanın nereye gittiği, etrafımızda neler olduğu ve bu çerçevede bakmadığınız zaman bu mevzuları hakkıyla kavramanız da mümkün değil. Bakın son zamanlarda yetkili ağızlardan da sıkça duymaya başladığımız. Bir üçüncü dünya savaşı çıkma endişesi var değil mi? Aslında işaret fişeklerinin çeşitli yerlerde atıldığı bir süreç bu. Mesela biz bunu Ukrayna'da gördük. Ukrayna Rus savaşında gördük. Ne kadar yayılacağına bağlı olarak bunun bir üçüncü dünya savaşına gidip gitmeyeceği önümüzdeki günlerde belli olacak.

“GAZZELİLERE UYGULANAN BİR SOYKIRIM VAR”

Az önce hem ilçe başkanım hem gençlik kolları hem kadın kolları başkanımız ifade ettiler. Zinnur başkan da ifade etti dünyanın gözleri önünde katil İsrail tarafından Filistinlilere uygulanan, Gazzelilere uygulanan bir soykırım var. Orası da aslında fitili ateşlenmiş bir o bölgede bütün bölgeyi içine alacak bir savaş Baş tehdidi üçüncü dünya savaşı riskine ilişkin bir tehdit olarak karşımızda duruyor. Bu tehdidi çok erken zamanlarda fark eden Sayın Cumhurbaşkanımız ve diğer devlet büyüklerimiz de Türkiye'yi bu şartlara hazırlıyor. Aslında biz bölgemizde uzun bir süredir. Bu sürece dair birçok adım attık. Ama hafızayı beşer isyan ile malum. Unutuluyor. Mesela nerede yaptık? Libya'da yaptık. Libya'da bütün dünyanın gözü önünde. Hafter güçlerini püskürttük. Onun yerine oradaki egemenliği tesis ettik. Oranın yerel iktidarını destekledik. Bir kıta sahanlığı anlaşması yaptık. Bunun üzerinden Doğu Akdeniz'de petrol arama hakkını da elde ettik.

“DIŞ POLİTİKA MAHŞER ÜSLUBUYLA KONUŞUYORLAR”

Şimdi böyle bir cümleyle söylüyorum. Çok basit görünüyor ya bunun için Fransa ayağa kalktı, Yunanistan ayağa kalktı, İsrail ayağa kalktı. Dünyadaki birçok egemen devlet Türkiye'ye karşı bu konuda açıklamalar yaptı. Sayın Cumhurbaşkanımız bunların her birini usta bir satranç oyuncusu gibi oynatıyor. Bunu yaparken bizim içeridekiler bunu çok da fark etmiyor. Ne diyorlar mesela? Batılı müttefiklerimiz Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki saldırgan politikalarından şikayetçi de böyle dış politika mahşer üslubuyla konuşuyorlar. O batının müttefik dedikleriniz aslında Türkiye'nin parçalanmasının planlarını yapıyorlar. Irak'ın kuzeyinde, Suriye'nin kuzeyinde, Kıbrıs'ta Yunanistan tarafında, Bulgaristan tarafında yaptıkları hazırlıkların aslında Türkiye'nin geleceği için ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. Ben şimdi bunları konuştuğumda rahatsız olan muhalifler hemen demeye başlayacaklar.

“DEMOKRASİYLE İLGİLİ ENDİŞE FALAN DA DUYMUYORUZ”

Ya sen belediye başkanısın, işine bak. Benim işim bu kardeşim. Benim işim, memleketimin benim işim bu. Kuvay-i Milliye ruhuyla bu memleketi nasıl küllerinden yeniden doğurduysa atalarımız o vatanın bedenini nasıl ödediyse, şu anda şehitler nasıl bu bedeli ödüyorsa, askerimiz, polisimiz nasıl bu bedeli ödüyorsa biz de ödemeye devam edeceğiz. Burnumuzun dibinde terör devleti kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Biz mesela kayyum atamalarından rahatsız değiliz. Biz kayyum atadığı zaman, oradaki adam teröristtir demekten rahatsız değiliz. Demokrasiyle ilgili endişe falan da duymuyoruz. Demokrasiyle ilgili endişe duyacak olanlar varsa orada ellerindeki belediye imkanlarını teröristlerle paylaşan teröristlere yardım eden çukurları kazanan terörist yaralandığı zaman ona ambulans gönderen, cenaze törenine katılanlar düşünsünler. Bizim orada demokrasiyle ilgili bir endişe demokratik hakla ilgisi yok bunun.

“DEMOKRASİCİLİK Mİ OYNAYACAĞIZ?”

Avrupa'ya gidildiğinde yine Avrupalı müttefiklerine, Avrupalı dostlarına, Avrupalı büyükelçilere, şunlara, bunlara yaranmak için onlara güzel cümleler kurarlar. Bu vatan toprakları şehit kanlarıyla anıldı. Biz öyle onun bunun Türkiye'yi kınamasından, şundan, bundan dolayı yapacağımızdan da geri durmayız. Seçimle gelenler, seçimle giderler. Bütün belediye başkanları seçildikten sonra belediye başkanlıklarına hâkim kararıyla son verilir. Türkiye'nin anayasası da yasası da bu düzenlemeyi yapar. Ama o belediye başkanının birkaç gün sonra yargılamasında alacağı ceza, neredeyse belliyken hukukçular beni çok iyi anlıyorlar. Kaçmaya hazırlanırken devletin onu izlemesini mi bekleyecektik? Ya ne yapacaksın? Gözlerine mi bakacaksın? Onlar bizle oyun oynayacaklar. Biz de demokrasicilik mi oynayacağız? Biz bunları yapmaya devam edeceğiz. Biz onların bizi eleştirmesinden, kınamasından hiçbir zaman yılmayacağız ve devam edeceğiz.

BİZ BU MEMLEKETE KÖTÜLÜK ETMEDİK

Bizim yolumuz doğru. Bundan zerre kadar şüphe etmeyin. Sayın Cumhurbaşkanımızın, onun yolu arkadaşlarına, şu memlekete yaptıkları, şu memlekete kazandırdıkları belki yirmi iki yılın içine sığdırılıp, sıkıştırılmış bir şekilde ama normal şartlarda elli, altmış, yetmiş yılda yapılacaklardan çok daha fazlasının yapıldığını da asla unutmayın. Başınız dimdik olsun. Biz bu memleket kötülük etmedik. Biz bu memleket için çok hayırlı işler yaptık. Ve bu memleket için hayırlı işler yapılacaksa yine bizler yapılacak, yapacağız. Belediyecilik de bizim işimiz. Bugün Çevre Bakanımızın başkanlığında Marmara'ya kıyısı olan illerin belediye başkanları, valileri, çevre bakanlığının ve diğer kurumların ilgili genel müdürleri toplandık. Marmara Denizi'ndeki müsilaj problemine dair uygulama eylem planının sürecini değerlendirdik. Temel atmama töreni yapan değerli belediye başkanı İstanbul'un. Öyle diyordu yani. Çınar yaprakları beni çılgınca alkışlıyor. Muhtemeli atmadım diye demişti. Hatırladınız mı?

“KERAMETİ KENDİNDEN MENKUL”

Geçen günlerde şöyle demişti. İstanbul'un gelmiş geçmiş en icraatçı, en yatırımcı belediye başkanı olduğumu söyledi. Kerameti kendinden menkul. Kendi söylüyor. Kendi inanıyor. Öyle söyledi. Ama mesela arıtma tesisi yapması lazım. Müsilaj problemi olmaması için. Arıtma tesisi yapması lazım. Yapmıyor. Temel atma Törenin yaptığı o tören arıtma tesisinin temelini atmama töreniydi. Kendimden önce yapılmış ihalesi hazırlanmış. Onu iptal etme töreni düzenlemişti. Biz biliyoruz ki müsilaj probleminin temel sebebi evlerden denize deşarj edilen atıklar. Marmara Denizi'ndeki deşarjın yüzde elli biri toplamın yüzde elli biri yani yarısından biraz fazlası. Sadece ön arıtmayla deşarj ediliyor. Deniz foseptik olarak kullanılıyor. Bu yüzde elli birlik ön arıtmayla giden deşarjın yüzde doksan yedisi İstanbul'da. Sadece şuna itiraz etti. Yüzde kırk dördü gidiyor dedi. Delidir dediler kırk dört dedi. Ama iş, iş yapmaya gelince ya kayak merkezinden çıkar ya Bodrum'dan çıkar ya Fethiye'den çıkar.

“İNSANLARI KANDIRMAYI BECERDİLER”

Bunların bir iş yapmayacağını zaten biliyoruz. Bir şekilde insanları kandırmayı becerdiler. El hak becerdiler yani. Hayal satmayı becerdiler, yapmadıklarını iş gibi göstermeyi becerdiler. Ama bunu daha ne kadar sürdürecekler? Olmayan şeyleri yapıyormuş gibi göstererek ne kadar devam edebilecekler? Önümüzdeki süreçte hep birlikte göreceğiz. Bize düşen anlatmak. Evet çok iş yaptık. Ama anlatma konusunda pek beceriksiz olamadık. Ama önümüzdeki süreçte inşallah yaptıklarımızı da anlatarak, teşkilatlarımızla beraber inşallah gerçek belediyecilikle sanal belediyecilik arasındaki farkında önümüzdeki süreçte hep birlikte göstereceğiz. Ben Gebze'de bize yaşattığınız seçim zaferi için teşkilatımızın tüm mensuplarına, kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza, ana kademeye her birine ayrı ayrı teşekkürü borç bil diyorum Allah hepimizden razı olsun. Son olarak şunu söyleyeyim. Sırf sırf bu danışma toplantılarında ya işte seçimlerde şöyle oldu da böyle oldu da falan diyorsunuz yaya bakın. Onlar niye şunu tartışmıyorlar?

“KENDİNİZLE UĞRAŞMAYI BIRAKIN”

Dokuz tane ilçeyi biz kazandık. Büyükşehir belediyesini kazandık. En yeni rakibimizden neredeyse yirmi puan daha fazla alarak bu seçimi kazandık. Büyükşehir belediyesine aday bulamamaları dimi? Aday bile bulamadılar. Niye çıkamadılar meydana? Büyükşehirde karşımıza aday bile niye çıkartamadılar? Dışarıdan aday getirmeye niye kalktılar? Bundan seçim yenilgisi değil mi? Onlar açısından seçimle ilgisi değil mi? Sadece kendinizle uğraşmayı bırakın, siz başarılı bir teşkilatsınız. Kendinizle, kendinizle uğraşacaksak, nerede uğraşacağız? Ben onu da anlıyorum. Biz daha iyisini yapabiliriz değil mi? Bunu herkes biliyor. Çok Daha iyisini yapabiliriz. Daha iyisini yapmamızın tek engeli var. O da bizim eksik kalmamız. Daha iyisini yapamadığımız için kendimize kızalım. Ama sürekli kendinize kızmayı da bırakın. Araba kullanırken dikiz aynasına bakmak lazım. Dikiz aynasına bakmadan araba kullanılmaz. Ama sürekli dikiz aynasına bak. Hiç kullanılmaz. Önünüze bakmanız lazım” dedi.

AKP Gebze danışma
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber