Kılıçdaroğlu’na esip gürleyen başkan Özel’e cevap veremedi
Kaçak sığınmacı politikasıyla gündemden düşmeyen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun mültecileri kademeli olarak evine gönderme vaadini eleştirmişti. Ancak Kılıçdaroğlu ile kavga etmeyi kendine görev edinen Özcan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Arapça tabela” uyarısı hatırlatılması üzerine cevap vermekte büyük güçlük çekti
Mültecilere yönelik uyguladığı politikalarla tanınan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan geçtiğimiz yıllarda CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun mültecileri kademeli olarak evine gönderme vaadini eleştirmiş ve Kılıçdaroğlu’nun bir planı olmadığını söylemişti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den sonra oldukça değişen Özcan, TV100’ün canlı yayınına katıldı. Canlı yayında Gazeteci Kübra Par, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Arapça tabelalarla ilgili sözlerini Özcan’a hatırlatarak “Çiğ popülizmin aktörleri olmayacak diyor belediye başkanlarımız bu sözlere alınır mısınız?” diye sordu. Cevap vermekte zorlanan Özcan en başlarda bu soruya gülerek “Ben üzerime alınmadım. Yani çok açık olmamış cümle” dedi.
“ÜZERİNE GİTMEMİZ LAZIM”
Daha sonra Kübra Par’ın “Peki Arapça tabelaları indirmek vatandaşta Kuran’a saygısızlık ya da dine saygısızlık olarak algılanıyor mu? diye sorması üzerine Özcan şu sözleri kaydetti: “Hiç kimse öyle algılamıyor. Kuran’ı Kerim’in dili Arapça’dır bu doğru ama Kuran’ı Kerim’i hatmedip Arapça konuşamayan insanlar da var Diyanet İşleri Başkanı başta olmak üzere. Bu ülkenin Diyanet İşleri Başkanı, Kuran’ı hatmetmiş veya elinde telefonla okuyor bazen. Ama Arapça konuşmak farklı bir şey. Şimdi ben Türkiye’deki Arap kökenli vatandaşlar onlar bizim Türk vatandaşlarımız elbette anadili olan Araplar var türkiye’de ama gidin Harran’a aynı rahatsızlığı en fazla orada hissediyorsunuz. Nüfusun tamamı Arap olmasına rağmen. Konu burada Arap meselesi değil sığınmacı meselesi, bunun büyük bir emperyal plan oluşu. Bizim bunun üzerine gitmemiz lazım. Artık hümanizm penceresinden bakılacak tarafı kalmadı bunun.”