Acurman'dan ittifak sorusuna sert cevap, “İttifak yapalım dersek ihanet etmiş oluruz!”

CHP Başiskele İlçe Başkanı Anıl Acurman gazetemizi yönetimiyle birlikte ziyaret etti. Ziyarette Başiskele’de ittifak yapılıp yapılmayacağı ve bir aday belirleyip belirlemediklerini sorduğumuz Acurman “CHP Yüzde 21 oy almış. Her ne kadar ittifaklardan bahsedecek olsak da ben tartışırım. Yani Yeniden Refah Partisi’nin yüzde sekiz oy aldığı ilçede Saadet Partisi bize ne kadar getirmiştir? Tabii ki çok çalıştılar, gayretleri var, omuz verdiler çok kıymetliydi. İYİ Parti'nin oyuna bakalım, İYİ Parti'nin oyu geri gitmiş.

“OYUN GEREĞİNİ YAPMAMIZ LAZIM”

Demek ki sadece muhalif blokla geldik, destekledik diye bir şey yok. İYİ Parti’nin geriye gittiği, Saadet Partisi oylarının Yeniden Refah'a kaydığı bir yerde Cumhuriyet Halk Partisi yüzde 15 barajını aşmış iken hala biz ittifakla gidelim dersek bize oy veren seçmene ihanet etmiş oluruz. O yüzden aldığımız oyun gereğini yapmamız lazım. Yüzde 20’yi yüzde 30’a taşımak için kendi gücümüzü ortaya koymamız lazım. Bu kendi kimliğimizle olacaktır.

“YÜZDE 25 OYNAYABİLİRİZ”

Başiskelede her beş kişiden biri değil. Her dört kişiden en az birinin gerçekten ilk kaygısının seküler kaygılar olduğunu, ilk kaygısını kentin her bir kenarında artık bunun dinle alakası yok safiye yobazlık çizgisine varan bir duvarla karşı karşıya olduklarını, kentte hizmet alamayan ve AK Parti'nin sıkıntılarını çözmediği ciddi bir kitle var. Bunun en az dört kişiden biri olduğu zaten biliyorum. E dolayısıyla siz yüzde 20 almışsınız. Yüzde 25 pekâlâ oynayabilirsiniz. Böyle bir tablonun içerisinde ben bir ittifak yapısını bize çok fazla bir şey sağlayacağı inanç içerisinde değilim. Cumhuriyet Halk Partisi kimliğiyle ortaya çıktığında bu kentte ne zaman ki İstanbul'da Erdoğan birçok adayın içerisine çıktı ve seçimi aldı.

“AÇIKTA KALAN BİR TABAN VAR”

Cumhuriyet Halk Partisi de kendisinin hiç favori gözükmediği Başiskele'de pek ala bir şeyler kazanabilir. Çünkü bugün Yeniden Refah'ın bir aday çıkartacağından bahsediyoruz. Hüseyin Ayaz olabilir fark etmez ama bir aday çıkartacağını söylüyor. Saadet Partisi bir aday çıkartacağını söylüyor ki Zafer Mutlu iyi bir siyasi figür. Sevdiğiniz bir siyasetçi, sevdiğim bir meslektaşım. İYİ Parti aday çıkartacağını söylüyor. Bunların hepsinin merkez sağ ve İslami kaygılarla oy atan seçmenle belki MHP aday çıkaracak milliyetçi kaygılarla oy atan bir takım kitleye hitap edecek. Bunların hepsi tabanı aynı yerde, açıkta kalan bir taban var ve burada örgütlü tek parti var. Cumhuriyet Halk Partisi bu tabana hitap edebilir.

“ADAY ETKİSİYLE YÜZDE 30”

O yüzden yani şunu diyebilirler tabii belki işte ‘Ya siz artık sol parti değilsiniz. Ben TİP’e vereceğim’ Başiskele’de böyle örgütlü olmadığına göre biz Cumhuriyet Halk Partisi'nin çatısı altında bir araya gelmek zorundayız. Bu da şu anda Cumhuriyet Halk Partisi'nin en azından yüzde 25 bir seçmeni olduğunu, bir seçime girdiğinde aday etkisiyle birlikte yüzde 30’u zorlayabileceğini, yüzde 30’la seçim dahi kazandırabileceğinin iddiasındayız. Yani bu bir hayal değil.

“ATATÜRKÇÜ SEÇMENİN OYU MECLİSTE YOK”

Saadet Partisi'yle geçen dönem olduğu gibi ittifak yapıldı. Herkes Saadet'e oy verdi, biz İYİ Parti'yle hareket ettik. İYİ Parti listesinden meclis üyesi olarak bir kişi meclise sokabildik. Yani koca partinin bir tane meclis üyesi oldu. Biz tek başımıza bugün girsek 5-6 tane meclis üyesini alabilecekken bir meclis üyemiz var. Dolayısıyla bizim gibi düşünen, bize oy veren, bizim peşimizden gelen gerçekten seküler, gerçekten Kemalist, gerçekten Atatürkçü çizgide olan seçmenlerin oyu şu anda mecliste yok. Demek ki o insanların meclisle ilçe meclisinde, ilçe belediye meclisinde olmaları hakkıysa bunu sağlamak zorundayız. Bize düşen görevi de bu. O yüzden güçlü kalmak istedik.

“ESNAF TOKALAŞMANIN ÖTESİNDE NE YAPILABİLİR?”

Yani örgütsel anlamda biz değil yeni gelecek bir arkadaşın belki dik durma şansı daha az olabilirdi. Biz dik durmak istiyoruz. Elimizden geldiğince bunu ortaya koymak istiyoruz. Daha da ötesi bir de yerel seçimde, yerel bir kampanyada ne yapılabilir? Hani o sizin bu zamana kadar gördüğünüz işte kapı kapı işte esnafa tokalaşma siyasetinin ötesinde ne yapılabilir? Biraz da bunu ispat edelim. Cumhuriyet Halk Partisinin kendi adayıyla seçime girmesinin kendi seçmenine çok daha doğru bir karşılık olacağını düşünüyorum.

“FARKLI YOL YÜRÜYECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM”

Değerler üzerinde ittifak kurmak gerçekten toplumsal barış için çok iyi. Yani ben 2023 seçimleri için toplumsal mutabakat metninin hazırlanmasını çok kıymetli buluyorum örneğin ama siyasi olarak birtakım bir masanın etrafına geçip de pazarlık noktasına gelindiğinde gerçekten vatandaşa bir şekilde manipülasyon olabiliyor. Kardeşim benim düşüncem bu sen benim düşüncemi temsil etmek için adayı çıkar ondan sonra ortak kararları mecliste, belediye meclislerinde bir işiniz var zaten. Yani bu bir şey yapılacaksa doğrusu neyse, yanlışı neyse, oturursunuz akla uygun olanı zaten yaparsınız. Yani bunu da Saadet Partisi'nin, Cumhuriyet Halk Partisi'nin farklı yol yürüyeceğini düşünmüyorum. Oradaki insanların da gayet makul olduğunu biliyorum Ama bunun olacağı yer seçimden sonra meclisin içerisinde sağlıklı akıla uygun yöntemlerin belirlenmesi olur. Bunun ötesi bizim için şu anda seçmen nezdinde çok doğru karşılanmayacak gibi geliyor. Ama dediğim gibi öncelikle bizim seçmenle o barışı yüzde 100 sağlamamız gerekli.

“YURTTAŞIN GİDEBİLECEĞİ BAŞKA YER YOK”

Şunu da söyleyeyim. Çok korkuyordum ben seçimden sonra görev yapan bizimle birlikte kontağımız olan arkadaşlık tamamen kaybederiz diye. Gün geçtikçe insanlar şunun farkına varıyor. Bizim gideceğimiz başka bir yer yok. Cumhuriyet Halk Partisi dışında Kocaeli'nde yaşayan bir yurttaşın gidebileceği başka bir yer yok. Ya AK Parti'nin temsil ettiği zihniyetin içinde olacaksınız. Ya tam karşısında örgütlü tek parti olan Cumhuriyet Halk Partilerinin içerisinde olacaksınız. O yüzden bu tablonun içerisinde ben toplumsal anlamda barışı tekrar çok kuvvetli sağlayacağımıza inanıyorum Yeter ki şu kurultay unsurlardan kurtulalım. Gerçekten toplumsal sorunlarımızla eğilebilelim. Yani bugün biz ne kadar da işte Başiskele’nin yarısı soluduğu havada zehirleniyor desek de insanların umurlarında olduğu tek şey il kongresi olacak kurultay olacak. Mesela yani buradan buraya tekrar insanları döndürmemiz lazım.”