Öğrenciler eylem yaptı, Kocaeli’deki fen lisesinden 10 öğretmen gönderildi
Kocaeli’de bulunan proje okullarında öğretmenler okullarından gönderilirken, öğrenciler duruma büyük tepki gösterdi
Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen
Atama ve Yönetici Görevlendirmeler yapıldı. Son yapılan atama ve
görevlendirmelerde Kocaeli’de bulunan Muammer Dereli Fen Lisesinden
10 öğretmen de görevlerinden uzaklaştırıldı. Öğrenciler çeşitli
eylemlerle tepkilerini gösterdi.
“Asla sessiz kalmayacağız”
Kocaeli Fen Lisesi Mezunları ve Öğrencileri konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Kocaeli Fen Lisesi mezunları ve öğrencileri olarak, okulumuzda uzun yıllardır büyük özveriyle çalışan bazı kıymetli öğretmenlerimizin gerekçe gösterilmeden yapılan tayinleri bizi derinden üzmüştür. Türkiye genelinde birçok okulda benzer adaletsizliklere tanıklık edilmiştir. Öğretmenlerin fikirlerinden, düşünsel duruşlarından ya da sendikal tercihlerinden ötürü cezalandırılması, eğitim sistemimizin tarafsızlık ilkesine gölge düşürmektedir. Bu duruma asla sessiz kalmayacağız. Kocaeli Fen Liseliler olarak, öğretmenlerimize yönelik bu adaletsiz uygulamaları kabul etmiyoruz. Eğitimin ana unsuru, belkemiği, vazgeçilmezi olan öğretmenlerin, liyakat ve emeğe dayalı kriterlerle görevlerine devam etmeleri gerektiğini savunuyoruz. Mağdur edilen öğretmenlerimizin her zaman yanındayız. Tüm mezunlarımızı, öğrencilerimizi ve velilerimizi dayanışmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Siyasi ve idari takdir”
Eğitim Sen Kocaeli, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Millî
Eğitim Bakanlığı’na (MEB) Bağlı Özel Program ve Proje Uygulayan
Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme
sonuçları açıklanmıştır. 2025 yılı atamaları tıpkı geçmiş yıllarda
olduğu gibi yine şeffaflıktan uzak ve liyakat ilkesini hiçe sayan
bir anlayışla gerçekleştirilmiştir. Proje okullarına yapılan
atamalarda süreç; somut, ölçülebilir ve nesnel hiçbir kritere
dayanmamakta; tamamen siyasi ve idari takdirle şekillenmektedir.
Bakanlık; herhangi bir kriter ilanı yapmadan, kıdem, hizmet puanı
ya da mesleki yeterlilik gibi objektif göstergelere bakmadan,
istediği öğretmeni ya da eğitim yöneticisini proje okullarına
atayabilmektedir. Bu uygulama, yıllardır eğitimde adalet ve
hakkaniyet duygusunu ciddi anlamda zedelemekte; emek, birikim ve
mesleki yetkinlik yok sayılmaktadır.
“Siyasi sadakat, mesleki liyakatin yerini almıştır”
Proje okullarında öğretmen ve yönetici atamaları uzun süredir siyasi sadakatin belirleyici olduğu bilinmektedir. Mülakat gibi denetime kapalı uygulamalar, yandaş sendikalara mensup olanlara sağlanan ayrıcalıklar ve hakkaniyetsizlik, öğretmen atamalarını ve eğitim yöneticiliği görevlendirmelerini proje okullarına yönelik açık bir siyasi kadrolaşma aracına dönüştürmüştür. 2025 yılı atamaları da bu tabloyu değiştirmemiştir. Yüzlerce nitelikli ve deneyimli öğretmen ve eğitim yöneticisi hak ettikleri halde “Bakanlık takdiri” sonucunda proje okullarına atanmamıştır. Bu durum, sadece kişisel mağduriyetler yaratmakla kalmamakta; aynı zamanda eğitimin niteliğini doğrudan etkilemektedir.
“Sendikamızın itirazları dikkate alınmadı”
Eğitim Sen’in, proje okulları uygulamasına ilk günden itibaren neden karşı çıktığı yapılan son atamalar sonucunda bugün çok daha iyi anlaşılmaktadır. Atama yetkilerinin tamamen Bakanlık onayına bağlandığı mevcut sistem, liyakati tamamen ortadan kaldırmış; öğretmen ve yönetici atamalarını siyasal ve sendikal yakınlık zeminine indirgemiştir. Sendikamızın bu çarpık duruma yönelik hiçbir itirazı dikkate alınmamış; taleplerimiz ise yanıtsız bırakılmıştır. Atamalarda mesleki kıdem, hizmet süresi, akademik yeterlilik ve performans gibi nesnel kriterlerin olmaması, bu uygulamanın keyfiliğini gözler önüne sermektedir. Bu uygulamalar, kamu yönetimi ilkelerine, hukuka ve kamu yararına açıkça aykırıdır.
“Eğitim kurumları iktidarın arka bahçesi değildir”
Öğretmen atamalarının ve yönetici görevlendirme süreçlerinin şeffaf, denetlenebilir ve liyakat esaslı hale getirilmesi, kamusal eğitimin geleceği açısından hayati önemdedir. Eğitim kurumlarını, siyasal iktidarın arka bahçesine dönüştürmeyi hedefleyen atama politikalarından derhal vazgeçilmelidir. Eğitimde eşitlik, adalet ve bilimsellik esas alınmalıdır. Bunun için atılması gereken adımlar bellidir. Öncelikli olarak proje okullarının statüsü keyfiyetten kurtarılmalıdır. Hangi okulların proje okulu olacağı, illerde kurulacak bağımsız ve liyakat temelli komisyonlarca belirlenmelidir.
“Liyakata dayalı olmalıdır”
Öğretmen atamaları, yönetici atama ve görev uzatma kriterleri liyakata dayalı olmalıdır. Görevlendirmeler, somut ölçütlere bağlanmalı; mesleki deneyim, hizmet puanı gibi kriterler esas alınmalıdır. Proje okullarına yapılacak atamalarda tüm yetkinin Bakan’a bırakılmasının, eğitim sisteminde eşitsizliği ve adaletsizliği derinleştirdiği açıktır. Milli Eğitim Bakanı’na tanınan ve keyfiyete neden olan bu yetkiler sınırlandırılmalıdır. Proje okullarına atanan öğretmenlerin yer değiştirme hakları sadece proje okulları ile sınırlandırılmamalı, genel tayin sistemi içinde değerlendirilmelidir. Eğitim kurumlarının, iktidarın siyaseten müdahale ettiği birer arka bahçe haline getirilmesine seyirci kalmamız mümkün değildir. Eğitim Sen olarak bu adaletsizliğe karşı hukuki süreci sonuna kadar sürdüreceğimiz bilinmelidir. Tüm eğitim emekçilerini bu haksız ve hukuksuz uygulamaya karşı birlikte mücadeleye davet ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.